21.05.2012 18:01
H.vODİNalı
İsrail ile ters,nden “public relations”
İSRAİL’İN “DÜŞMAN” OLMASINDA NASIL BİR YARAR VAR..
En önce, Kıbrıs Rum Kesimi ile Akdeniz’de ortak petrol ve doğalgaz aramaları yaptılar. Ardından Yunanistan ile Türkiye kıyılarında deniz tatbikatı. Şimdi ise Kıbrıs semalarında Türk savaş uçaklarıyla “it dalaşı” ve Kıbrıs Rum Kesimi’ne 20 bin İsrail komandosu hikayesi.
“Gazze bombardımanı”, “One Minute” ve Mavi Marmara olaylarının ardından düşman olarak sahnemize çıkan İsrail, gerçekten düşman mı?
Bu soru bugünlerde epey kafa kurcalıyor.
Türkiye, “ABD’deki NATO Zirvesi’ne İsrail’in katılımını veto etti” haberleri de önemli. Neden veto etti? Çünkü aramızda hala süren bir Mavi Marmara sorunu var. Türkiye özür bekliyor. İsrail ise aksine aşırı sağcı kabinesiyle sürekli düşmanlık halinde.
Peki bunu anladık. Ama İsrail’in katılmadığı NATO Zirvesi’nde neyi karara bağladılar?
Malatya Kürecik’teki radar savunma tesisinin NATO’ya devrini…
ABD’den izin alınmadan girilemeyen üs, bundan böyle NATO kapsamında olacak. Nasılsa İsrail de bu kararın alındığı zirveden dışlandı. Öyleyse sorun kalmadı mı? Dünya alem biliyor ki bu üs, İran ve Rusya’yı gözetleyecek. Hatta 26 Mart – 5 Nisan arasında, Girit merkezli, Yunanistan, ABD ve İsrail donanmalarının katıldığı “Noble Dina” tatbikatında Kürecik’teki radar sisteminin denendiği öne sürülmüştü.
Kürecik’teki füze savunma sistemi, öncelikli olarak, İran’a karşı onun ilk hedefi olacak İsrail’i savunma sistemidir. İran ve Rusya da zaten her fırsatta bu tür üsleri vurabileceklerini söylüyor, açıktan uyarıyor. Türkiye’nin Rusya ya da İran’a saldırı hazırlığı olmadığına göre, bu sistem tamamen İsrail’in korunmasına yöneliktir. Bu durum da artık medya gündeminden neredeyse düşmüş haldedir. Medyamız İsrail ile olan yeni gerginlikleri haber vermektedir.
İSRAİL İLE HALKLA İLİŞKİLER DİPLOMASİSİ
İsrail’deki hükümet de savaş kabinesi kurmaya hazırlanıyor ve Türkiye’yi hiçbir biçimde yanında gösteren bir tavır içinde olmamaya dikkat ediyor. Aksine düşmanlık üzerinden yürütülen tersinden bir halkla ilişkiler diplomasisi var. Yani her iki ülke kamuoyunda da taraflar düşman olarak gösteriliyor. Ama lafı bırakıp icraata bakarsanız işin aslı başka.
Suriye’de Türkiye’nin tutumu tamamen İsrail doğrultusunda. Kuzey Irak ve İran’da da hakeza. Buna ABD-İsrail ekseni dersek daha doğru olur. Ama bölgesel manzaraya bakıldığında, Türkiye’nin Ortadoğu’daki gizli müttefiği İsrail, açık müttefikleri ise ABD, Suudi Arabistan, Katar ve diğer körfez ülkeleridir.
Chicago’daki NATO Zirvesi’nden gelen haber de bunu bir kez daha doğrulamak açısından önemliydi.
Beyaz Saray’dan gönderilen, “Chicago Zirvesi – NATO Kabiliyetleri” başlıklı bilgi notunda, “NATO’nun ilk komuta ve kontrol prosedürlerinin yürürlüğe girmesiyle ABD Başkanı Barack Obama, Savunma Bakanı’na, Türkiye’deki ABD radarının operasyonel kontrolünün NATO’ya devredilmesi talimatını verdi” ifadesi kullanıldı.
Notta, radardan edinilen bilginin, NATO komuta ve kontrol sistemiyle birleşmek suretiyle NATO füze savunma komutanlarına kapsamlı ve gerçek zamanlı operasyonel görünüm sağladığı ve onlara, mevcut füze savunma unsurlarını etkin şekilde kullanmalarına imkan tanıdığı belirtildi.
Obama, Chicago zirvesinde ayrıca, NATO’nun, balistik füze savunma sisteminin ara yeteneğinin hayata geçirildiğini ilan etti.
Bu NATO kelimesine kanmayın. Her ne kadar Rasmussen tarafından yalanlansa da Almanya’daki Rammstein üssünden yönetilecek radara gelen bilgiler İsrail ile de paylaşılacak (NATO Koleji askeri raporu – AA 1 Şubat 2012).
Şimdi anlıyor musunuz; İsrail’in neden Rum Kesimi’ne 20 bin komando ! yerleştireceğini veya havadaki it dalaşlarını…
Ha bu arada unutmadan; Yeni Mavi Marmara filosu hazırlıklarını neredeyse tamamladı. “2. Özgürlük Filosu”na başvuruları İHH kabul ediyor. Bildirdiklerine göre 10 bini geçmiş başvuranların sayısı. Sefer görev emri çıkmış yani. Zaten Davutoğlu da İsrail’i sert uyarmış: “İsrail aynı hatayı tekrarlamasın, biz gidenleri durdurmayız. Ancak tavsiyelerde bulunabiliriz.” (27 Nisan 2012 yeni Şafak)
Ha bu arada İsrail Genelkurmay Başkanı Benny Gantz’ın da NATO Zirvesi sırasında Çin’de olduğunu belirtmekte yarar var. Konu ise tabii ki İran. Daha doğrusu İran’a bir saldırı durumunda Çin’in nötralize edilmesi…
Hüseyin Vodinalı
Odatv.com
http://www.odatv.com/n.php?n=israilin-dusman-olmasinda-nasil-bir-yarar-var-2105121200
Hüseyin VODİNALI Yazıları 